Bölüm 25: Kitap Kurdu
(Alex'in bakış açısı)
Brunch'tan sonra hepimiz COD oynamak için dinlenme odasına gittik. Sanırım çocuklar April'ın biraz alana ihtiyacı olduğunu hissettiler çünkü onu oynamak konusunda rahatsız etmediler veya ona gizlice hayranlık duymaya çalışmadılar. Biz oynarken çocuklar her zamanki gürültücü hallerine bürünüyorlardı ama ben oyunlara konsantre olamadığımı fark ettim. Aklım sürekli bu sabaha gidiyordu. April daha da kötüydü. O kadar sessizdi ki uyuyakalıp uyumadığından veya başka bir şey olduğundan emin olmak için sürekli ona bakıyordum. Yorgun ve duygusal olarak tükenmiş olmalıydı. Ben öyleydim ve onun kadar çok şey yaşamadım.
Uzun bir süre oynuyorduk ki o sessizce tuvaleti kullanmak için izin istedi. Oynama sırası bendeydi ama aklım o kadar çok dağıldı ki durmadan ölüyordum. "Hey dostum. İyi misin?" "Evet Jake, iyiyim. Sadece aklımda çok şey var." "Kaçıp konuşmak ister misin?" "Yok, iyiyim. Ama teşekkürler." Jake hakkında bir şey? Ne zaman geri çekileceğini biliyordu. Ama düşüncelerimi bölmesi beni tekrar April'a bakmaya yöneltti. Telefonuma baktım ve yaklaşık bir saattir ortalıkta olmadığını fark ettim. "Hey? April'ı gören oldu mu?" Sadece soruyu sormak bile midemin düğümlenmesine neden olmaya başladı. Sanırım dün yüzünden biraz paranoyak oldum çünkü aklım hemen oraya gitti. "Tuvalete gitmekle ilgili bir şeyler söylediğini duydum sanırım, dostum." "Evet, Conner haklı. Sakin ol, dostum. Eminim hemen geri gelecektir." Conner ve Austin sakin bir şekilde konuşuyorlardı ama onların da etrafta onu aradıklarını görebiliyordum. "Bana o insan kızın seni çoktan kırbaçladığını söyleme?" Greg güldü. "Yeter, Greg. O 'insan kız' benim kuzenim oluyor. Bu yüzden onun hakkında saçma sapan konuşma!" Vay canına! Jake bir süredir aşırı korumacı bir kardeş tipi değildi. Alli ile eskiden böyleydi ama sürekli etrafta dolanması yüzünden sonunda onun namusunu savunmayı bıraktı, gerçi kimse ona sert bir şekilde el kaldırmaya cesaret edemiyordu. Sanırım bu Jake'in April'a ne kadar değer vermeye başladığını gösteriyor. Greg, Tanrıya şükür, hemen geri adım atacak kadar akıllıydı.