Xavier, Sierra'yı içine doğru iterken derin bir şekilde öptü, ıslak sıcaklık, daha hızlı ve daha sert. Neredeyse gri görünen açık mavi gözleri büyümüşken kiraz kırmızısı dudakları aralanmış. Siyah vücudu saran elbisesi beline dolanmışken topuklu ayakkabıları sırtına saplanmış. Saçları karmakarışık ve tamamen tecavüze uğramış gibi görünüyor. Boynu, bilerek orada bıraktığı ısırık izi yüzünden kırmızı.
Oda onun alçak inlemeleriyle ve onun zevk inlemeleriyle doldu. Kısa süre sonra, duvarları onun etrafında sıkılaştı ve tırnaklarını onun boynuna geçirirken boşaldı. Yüksek ses çıkarmamak ve diğer odadaki Xavier'in nişanlısını uyarmamak için dudaklarını ısırıyordu.
Siyah smokinini giymiş, 'Sözde' nişan partisine katılmaya hazır. Kendisinden on yaş küçük ve aynı zamanda yeğeninin en iyi arkadaşı olan Sierra'ya tecavüz etmeyi planlamıyordu. Ama o siyah elbiseyle ona baktığında ve partideki her erkeğin dikkatini nasıl çektiğini fark ettiğinde, mağara adamı gibi iddiasını ortaya koymaktan kendini alamadı.
Onu odasına çekti ve ne yaptığını anlamadan önce kendini onun içinde gömülü buldu. Ona karşı dayanılmaz bir ihtiyaç ve zihninde biriken suçluluk duygusu arasında asılı kalmıştı.
Ama ona olan ihtiyacı galip geldi. Ona bağımlı olduğu kadar, o da ona bağımlıydı. Ona dokunduğu anda, vücudu tüm mantığını ele geçirerek onu onun insafına bıraktı.
Serbest bırakıldıktan sonra, onu çıkardı ve kıyafetlerini düzeltti. Hala yatakta yatıyordu, sanki burada olmaktan başka herhangi bir yerde olmak istiyormuş gibi görünüyordu. Onu görmezden geldi ve bacaklarının arasından akan sularını temizledi. Bundan sonra, onu yataktan çekti ve sanki hiçbir şey olmamış gibi kıyafetlerini düzeltti.
Bakışlarının cevapsız sorular ve suçlulukla nasıl yandığını gördü. Ama şimdi sorularını cevaplamaya hazır değildi. Gitmek için döndü ama durmak zorunda kaldı.
"Neden? Neden bunu yapıyorsun? Nancy Thomas ile nişanlanmak üzeresin. Neden beni bırakmıyorsun? Hayatımın geri kalanını senin metresin gibi yaşamak istemiyorum" Sierra sonunda onunla konuşacak kadar cesaret topladı .
Xavier olduğu yerde donup kaldı. Yavaşça ona doğru döndü. Simsiyah gözleri öfkeyle yanıyordu.
Sierra ondan uzaklaşmaya çalışarak bir adım geri çekildi. O her zaman soğuk ve mesafeliydi, Ama o, karanlık bakışların uçurumunda boğulmaktan başka bir şey hissedemiyordu, canlı ve nefes aldığını hissedebildiği tek yer orasıydı.
Gözlerinde gördüğü tek duygu yatakta oldukları zamandı ve bu tercih ettiğinden daha sık oluyordu. Ama onu hiç zorlamadı. Ona dokunduğunda bedeninin kendi aklı var ve bedeni mantığı dinlemeyi reddediyor.
"Öyle mi? Yani Nancy'nin yerine geçip benim karım olmak istiyorsun?" diye sordu, Sierra'nın korkudan titremesine neden olan bir tonla.
Ama o duruşunu korudu. Kendisi için istediği bu değildi.
"Hayır, beni terk etmeni ve gitmeme izin vermeni istiyorum. Hiç tanışmadığımızı unutalım " dedi dürüstçe.
Ama onun sözleri onu daha da kızdırmayı başardı. İki uzun adımda aralarındaki mesafeyi sildi ve onun önünde durarak kişisel alanına girdi. Çenesini, acıyı hissettiği noktaya kadar sıktı.
"Yazık Prenses, odama girmeye ve kendini bana sunmaya karar verdiğinde sonuçlarını düşünmeliydin. Ben senin ilkinim ve sonuncun olacağım. Seçimini yaptın, şimdi ben senin vücuduna takıntılıyım. Yani benimle, benim olarak sıkışıp kaldın" karanlık bir şekilde konuştu, omurgasının titremesine neden oldu.
Onun bu iddiası üzerine gözleri kocaman açıldı ve irileşti.
Sözleri Sierra'yı korkutan sahiplenicilikle çınlıyordu. Zaten berbat olan hayatı, onunla tanıştıktan sonra daha da kötüye gitti.
"Lütfen Xavier" diye yalvardı, gözlerinde yaşlar birikmişti.
Bakışlarının karanlık derinliklerinde bir şey parladı. Ama hiçbir şey söylemedi. Sadece eğildi ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Sadece yakın bir ağız öpücüğü, sanki onu sakinleştirmek istercesine.
Geri çekildi ve ona nüfuz eden bakışlarıyla baktı .
"İyi bir kız ol, Sierra. Kendine gel ve nişan partime katıl. Claire'i hayal kırıklığına uğratmak istemezsin, değil mi?" diye sordu, en yakın arkadaşını yem olarak kullanarak. En yakın arkadaşı, tatlı ve aynı zamanda yeğeni.
Bunu söyledikten sonra onu orada bıraktı. Nişanına katılmak istemiyor, orada olmak istemiyor. Ama yine de kendini toparladı ve odadan çıktı.
On dakika sonra kendini Xavier'e bakarken buldu. Nişanlısı Nancy, konuklardan biriyle konuşurken elini tutuyordu. Son derece yakışıklı ve yaklaşılmaz görünüyordu. Konukların çoğu ona yaklaşmaya yarı yarıya korkuyordu. Xavier Woods, yetişkin erkeklerin tek bir bakışıyla altına işeyebilen bir adam. Çok gizemli bir adam ve Woods iş birliğinin CEO'su. Kimse onun hakkında, herkesin bilmesini istediği şeyler dışında pek bir şey bilmiyor. Adı korku uyandırıyor, soğuk bakışları bir emir.
Sierra, yoğun bakışlarını kaldırıp doğrudan kendisine baktığında ondan uzaklaştı.
'Hayatım nasıl bu hale geldi?' diye düşündü hüzünle.
"Si, ne düşünüyorsun? Hadi, gidip dans edelim" Her şeyden habersiz olan en yakın arkadaşı Claire, Sierra'yı dans pistine çekti. Dans pistinde, birkaç adam Sierra'ya dans etmek için yaklaştı. Ama o reddetti. İçlerinden biri ısrar etti, ancak Xavier'in asistanı ve en yakın arkadaşı tarafından sertçe ondan uzaklaştırıldı.
"Patronun emri" diye açıkladı yardımcısı.
Sierra, bakışları öfkeyle yanan Xavier'e doğru baktı.
'Sen benimsin' diye yüksek sesle söylemeden bile iddiasını ortaya koyuyor. Ve hala nişanlısını tutuyor.
Bu karmaşaya düşmesi sadece iki hafta sürdü. Şimdi, bundan hiç kurtulup kurtulamayacağını düşünüyor.
