Bölüm 89
O sabah hem Asher hem de ben uyuduk, kaçınılmazı uzatmaya çalışırken birbirimize sarıldık. Yakında gidecektim ve ikimiz de ne zaman döneceğimi bilmiyorduk. Ya ateşim başlamadan dönecektim ya da sonuçlarına katlanacaktım.
Midem suçluluk ve gerginlikle doluydu, ama Asher'ın dokunuşu ağır duyguları zihnimden itti. Birbirimizin kollarında yatarken, ellerimiz yumuşak tenin üzerinde gezinirken, içimde çiçek açan yakınlık daha önce hiç hissetmediğim kadar güçlüydü. Bu sabah seks veya yakıcı fiziksel ihtiyaçla ilgili değildi, rahatlık, gerçek arkadaşlık ve aşkla ilgiliydi. "Kimse gittiğimi bilmiyor, değil mi?" diye sordum, başımı Asher'ın göğsünden çekip gözlerinin içine bakarak. "Ailemin ben gidene kadar bilmesini istemiyorum."
Bu şekilde düşünmem bencilceydi ama işleri kolaylaştıracaktı. Bunu kendim için değil, bu sürü için yapıyordum - Breyona ve Giovanni için.