Bölüm 22
Daphne'nin Bakış Açısı
Caleb baloya doğru yürürken beni yanına çekiyor. O kadar sıcak ki ve elinin belimdeyken hissettiğimde içimde bir ateş yanıyor. Her şeyle çok fazla meşgul olduğum için bu hissiyat üzerinde çok fazla duramıyorum, içeri girerken görüyorum. Her yerde insanlar var, bazılarını tanıyorum ama çoğunun kim olduğunu bilmiyorum. Kadınlar gökkuşağının her renginden yapılmış elbiselerle her yerde geçit töreni yapıyor. Saç tokaları, mücevherler ve boncuklar odanın etrafındaki ışıkların çokluğunu yakalıyor ve yere kendi ışıklarını yayıyor. Erkekler de takım elbiseleriyle en az onlar kadar renkli ve şık görünüyorlar. İnsanlar küçük kalabalıklar halinde konuşuyor, bazıları dans ediyor, bazıları yemek yiyor ama herkes mutlu görünüyor. Neyse ki babamı veya annemi görmüyorum ve bu beni biraz rahatlatıyor.
Toplantı salonunun etrafındaki dekorasyon tayınları güzel. Hasadı kutlayan yumuşak sonbahar dokunuşları. Müzik güzel, aşıklar için bir araya gelen düşük melodilerden oluşuyor. Etrafıma bakıp her şeyi içime çekmekten kendimi alamıyorum. Sanki başka bir boyuta açılan bir portala düşmüşüm gibi. Gözlerim büfe masasını buluyor ve midem guruldamaya başlıyor. Vücudumun bana ihanet etmesinden biraz utanıyorum ve Caleb'in bunu duyduğunu bilmek için ona bakmama bile gerek yok. Dans etmeden önce yemek yemek isteyip istemediğimi sorması beni rahatlatıyor.