Bölüm 3 Boşanmadan Sonra Hamilelik
Bu evlilik sevgisizdi. Lenny, Scarlet'le sadece annesinin hatırına evlenmeyi kabul etmişti. Annesi, büyükannesi tarafından asla iyi muamele görmemişti. İlişkileri, Scarlet'le evlendikten sonra daha da iyileşti.
Ama işler artık değişmişti. Büyükannesi artık yaşlı ve güçsüzdü. Artık annesine eskisi gibi sataşacak gücü yoktu. Dahası, o geceki kadını bulup karısı yapmak istiyordu.
Scarlet genç bir üniversite öğrencisiydi. Evlilikleri kamuoyu tarafından bilinmiyordu. Sonuç olarak, boşanırlarsa alay konusu olmayacak veya zorluk çekmeyecekti.
Ona bıraktığı servet, hayatını sürdürmesi için fazlasıyla yeterliydi.
Lenny, onun kendisini sevmediğinden emindi. Onun açısından, bu onun gidip hayatını dolu dolu yaşaması için bir fırsattı.
Sadece iki kez görüştüğün biriyle evli kalmanın anlamı neydi?
Scarlet, onun cevabını duyduğunda yüreği sızladı.
Bu beklediği bir tepki değildi. Evli olmasına rağmen başkasına aşık olmuştu.
Eğer durum buysa, Scarlet ona o gece yattığı kadının kendisi olduğunu söylemenin kötü bir fikir olacağını düşündü.
Boşanmak için onun sadakatsizliğine dair kanıt elde etmek için yurtdışına gitmişti. O, bilmeden onun isteğini yerine getirerek ondan önce davrandı.
"Tamam, katılıyorum," dedi Scarlet kararlı bir şekilde.
Nafaka güzeldi. Ayrıca, o gece olanlar onun hatası değildi. Aklı başında değildi. Belki de şimdi yaptıklarından pişmandı.
Kalemi alıp belgeye imzasını attı.
"Teşekkür ederim," diye minnetle söyledi Lenny.
Boşanma teklifini reddetmediği için rahatlamıştı. Dostça ayrılıyorlardı.
Lenny gece kalmak yerine ayrıldı. Scarlet eşyalarını toplamaya başladı.
Ertesi gün Lenny'nin arabası onu almaya geldi.
Scarlet, bir hizmetçinin yardımıyla bagajını dışarı sürükledi. Bir yıldan fazla süredir evi olan villaya baktı.
İlk geldiği zamanki kadar sessizdi.
Ev değişmedi. Ama o değişti. Eskiden saf bir kızdı. Şimdi ise le
Boşanmış bir kadın olarak yaşamak.
Scarlet, boşanma belgesini aldıktan sonra bavullarını yanına alıp güneşin altında duruyordu.
Dalgın bir haldeyken önünde bir araba durdu. Lenny'nin asistanı direksiyondaydı.
Arka koltuk camı aniden açıldı. Lenny görüş alanına girdi. Sakin bir şekilde sordu, "Eve gitmek için bir araca mı ihtiyacın var?"
"Hayır, teşekkürler. Taksiye bineceğim. Unutmadan, geçen yıl bana baktığın için teşekkür ederim." Scarlet'in dudakları bir gülümsemeyle kıvrıldı.
Lenny ona bir servet vermişti. O geceyi ya da evlilikleri boyunca Lenny'nin yokluğunu düşünmemeye karar verdi.
Lenny kısaca başını salladı ve ardından araba uzaklaştı.
Scarlet yol kenarında durup taksi çevirmeyi bekliyordu.
Sonbahar mevsimiydi ama hava çok sıcaktı.
Sabahın henüz onunu geçmesine rağmen güneş kavurucu derecede sıcaktı. Scarlet gözlerini kısmaktan ve eliyle güneş ışığını engellemekten kendini alamadı.
Uzak bir bölgede duruyordu. Sonuç olarak taksi bulmak zordu.
Scarlet'in yüzünden ve ellerinden ter damlıyordu. Boğazı kurumuştu. Bacakları çok ağrıyordu. Biraz başı dönüyordu.
Görüşü aniden bulanıklaştı. Her şey kararmadan hemen önce şiddetli bir baş ağrısı çekti.
Scarlet bilincini yeniden kazandığında kendini bir hastanede buldu. Yol kenarında bayıldıktan sonra iyi kalpli bir yoldan geçen onu hastaneye getirdi.
Alnını tutarak, "Öhöm... Bana ne oldu?" diye mırıldandı.
"Güneş çarpması geçirdiniz. Ciddi bir şey değil. Yine de hamile olduğunuz için sağlığınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Bebeğinizin sağlıklı olması sizin için büyük şans. İyice dinlendikten sonra iyileşeceksiniz," diye açıkladı bir hemşire.
"Eh? Az önce ne dedin?"
Scarlet'in kalbi şiddetle titredi ve hemşirenin elini tuttu.
"Güneş çarpması geçirdiniz," diye yanıtladı hemşire basitçe.
"Hayır, o değil. Daha sonra söylediğin şey. Hamile miyim?" diye sordu Scarlet, gözleri yuvalarından fırlayarak.
Hemşire ona şaşkın şaşkın baktı. "Evet! Zaten bilmiyor muydun? Üç aylık hamilesin. Şimdiye kadar bilmen gerekirdi."