Bölüm 15 Yaşam ve Ölümün İnce Çizgisi
Serena odaya adım atar atmaz dağınık bir manzarayla karşılaştı. Kırık mobilyalar her yere dağılmıştı, paralı askerler yara izleriyle kaplıydı ve keskin kan kokusu tüm odayı daha da ürkütücü gösteriyordu.
Siyah bir gömlek giyen Tristan odanın ortasında duruyordu; yakışıklı yüzüışığın gölgelerinde titriyordu ve hastalıklı derecede solgun görünüyordu. Ancak Serena'ya bakan o dar gözler kıpkırmızıydı ve öldürme niyetiyle doluydu. Tüm vücudundan, avına bakan kana susamış bir canavar gibi ürpertici bir aura yayılıyordu.
Tristan'ın hastalığını tekrar gören Serena'nın gözleri ekşidi, kalbi sıkışıyor gibiydi ve nefes alamıyordu. "Tristan...Tristan," sesini yumuşattı ve Tristan'a doğru yürüdü, "Ben Serena, senin karın. Seni incitmeyeceğim, seni evine götüreceğim."