Bölüm 2 Sizin İçin Bir Araçtan Başka Bir Şey Değil
"Boşanma kağıtları mı?" Bella'nın yüzü, Liam'a bakarken rengi attı, dudakları titredi.
Liam'ın ifadesi kayıtsızdı. "Seninle sadece babamı yatıştırmak ve Violet'i tehlikeden uzak tutmak için evlendim. Şimdi geri döndüğüne göre, onun güvenliğini sağlayabilirim."
Bella onun sözlerinin ardındaki imayı anlamıştı.
Evlilikleri yalnızca stratejik bir hamleydi. Amacına ulaşmış olan Liam, artık ona daha fazla ihtiyaç duymuyordu, ona yalnızca utanç getiren bir eş.
Bunu düşününce Bella aniden gülümsedi. Ama gülümsemesi teslimiyet ve acı bir ironiyle renklenmişti.
Liam'a baktı, gözleri hüzünle doluydu ama bir umut kırıntısına tutunuyordu. "Liam, birlikte geçirdiğimiz tüm yıllar boyunca, senin için sadece kullanışlı bir araçtan başka bir şey değil miydim?"
Bella'nın etrafında alaycı ve keskin bir kahkaha koptu. "Bella sanrı mı görüyor? Liam'ın ona karşı herhangi bir sevgi besleyebileceğini gerçekten mi bekliyor?"
"Kendini göremiyor mu? Çok çirkin!"
Zalimce hakaretleri görmezden gelen Bella, bakışlarını Liam'a dikti. Bir cevap için kararlılığı apaçık ortadaydı.
Liam soğuk bir sesle, "Evet," dedi.
Bella'nın gözleri anında yaşlarla doldu.
O an sanki kalbi sökülmüş, yere atılmış ve acımasızca ezilmiş gibi hissetti.
Acı onu ele geçirmişti.
Bella'nın ağzından boş bir kıkırdama kaçtı, umutsuzlukla doluydu. "Anlıyorum," dedi.
Yavaşça başını salladı, kaderini kabullendi. "Eve vardığımda boşanma kağıtlarını imzalayacağım."
"Yarın saat onda adliyede görüşürüz," dedi Liam soğuk bir şekilde. Sonra döndü ve kanepeye oturdu.
Bella çıkmak üzere kapıya doğru yürürken adımları ağırdı.
Tam o sırada Violet'in yumuşak sesi yankılandı. "Liam, çok tokum. Bu pastayı atabilir miyim?"
Bunu duyan Bella donup kaldı.
"Elbette," diye cevapladı Liam.
Liam'ın cevabını duyan Bella gözlerini kapattı ve gözyaşlarının yüzündeki yağmur damlalarıyla karışmasına izin verdi.
Hızla odadan çıktı ve Liam ile paylaştığı Reverie Villa'ya doğru yola koyuldu.
Liam'ın bahsettiği gibi, sehpanın üzerinde boşanma evrakları bekliyordu.
Bella belgeleri taradı ve anlaşma şartlarını not etti. Liam'dan boşandıktan sonra üç yüz milyon dolar ve iki lüks ev alacaktı.
Liam onu kullanmasına rağmen, eli boş dönmeyeceğinden emin olmuştu.
Üç yıllık evlilik artık üç yüz milyon dolar ve iki mülke eşitti - bu bir tür kâr değil miydi?
Bella, acı bir gülümsemeyle boşanma belgelerini imzaladı.
Tam o sırada bir damla gözyaşı belgenin üzerine sıçradı; aceleyle gözyaşını sildi ve daha fazla gözyaşı dökmemek için başını kaldırıp baktı.
Tam o sırada telefonu yeni bir mesajla titredi.
Bunu akıl hocasından almıştı.
"Bella, kararını verdin mi? Yurt dışında eğitim görme şansını kaçırma -bu inanılmaz bir fırsat. Kaçırdığın için pişman olacaksın!"
Bella mesaja baktı, kararlılığı güçlenirken cevap verdi, "Kararımı verdim. Yurt dışına okumaya gideceğim."
Bella, haftalardır yurtdışında eğitim alma teklifini kabul edip etmeme konusunda kararsızdı.
Artık durum netleşmişti.
Bu fırsatı değerlendirecekti.
Onun için yeniden başlama zamanı gelmişti. Gerçekten kendisine ait yeni bir hayat istiyordu.
Cevap verdikten sonra telefonunu cebine koydu ve eşyalarını toplamaya başladı.
Önceki gün yağan yağmurdan dolayı ateşi yükselmiş olmasına rağmen, ertesi sabah saat onda kendini zorla adliyeye yetiştirdi.
Ancak saat gece on biri geçmesine rağmen Liam hâlâ ortalıkta yoktu.
Bella, Liam'ı aramaya karar verdi.
Arama bağlanır bağlanmaz Violet'in sesi onu karşıladı. "Liam, bana burada yardım edebilir misin.."
Sonra, Liam'ın sesi duyuldu. "Şu an meşgulüm. Adliye ziyaretini yeniden planlayacağız."
Bunun üzerine, görüşmeyi aniden sonlandırdı.
Bella, arama kesilirken telefonuna baktı. Boğazında bir düğüm oluştu.
Ağır bir kalple Liam'a son bir mesaj yazdı. Sonra SIM kartını çıkarıp en yakın çöp kutusuna attı.
Telefonunu cebine koydu ve arkasına bakmadan uzaklaştı.
Bugün sıradan bir gün değildi; Chixdon'a gidişinin günüydü.
Bella, yurt dışına çıktığında Liam'la ilgili tüm anıları zihninden sileceğine dair kendine bir yemin etti!