Bölüm 216
"Üniversiteye girdim ve kendim üzerinde çalışmaya devam ettim. Tanınmaz hale geldim. Üniversite hayatında boğuldum. Kızlar, partiler ve içki. Hayat harikaydı. Etrafımda kızlar vardı. Büyük bir havuzdan seçimimi yaptım. Kısa sürede Emma'yı unutmaya başladım. Başka biriyle birlikte olabilecekken beni istemeyen bir kız için ağlamanın bir anlamı yoktu"
Ava anlayışla başını sallıyor. Üniversite hayatından hoşlanmadığını biliyorum. On sekiz yaşında hamile kaldıktan sonra değil. Sonra anne ve eş oldu. Hiçbir endişesi veya sorumluluğu olmayan normal bir üniversite öğrencisi olmak için zamanı yoktu. En azından Emma hayatıma geri dönmeden önce bu deneyimi yaşama şansım oldu. "Her şey harika gidiyordu ta ki büyükbabam felç geçirip felç olana kadar. Her iki ebeveynim de bir kazada öldükten sonra büyükbabam beni büyüttü. Bana verdiğim tek şey oydu; hayatta olan başka bir aile üyem yoktu. Ona daha yakın olabilmek için okul değiştirdim. Bu şekilde ona bakmak daha kolaydı"
Ava parmağını ileri geri sallarken gözleri kocaman açılıyor. "Emma ve Rowan'ın üniversiteye transfer oldun"