Bölüm 209
Tüm enerjimi diske odakladım, Ronan'ı alt etmeye ve takımımı zafere taşımaya kararlıydım. Hızlı ve sert oynadık, her iki taraf da üstünlük kurmaya çalışıyordu. Ronan ve ben birçok kez çarpıştık, her birimiz diğerini sınırlarına kadar zorluyorduk, ancak takımım da skorumuzu önde tutmak için çok çalıştı. Ronan'ın takımı iyiydi -- gerçekten iyiydi -- ama benimki de öyleydi. Artık hepimiz kurt adam olduğumuza göre, eşit bir maçtı.
Maç son dakikalarına girerken, ben öndeydim. Zaferin avucumda olduğunu hissedebiliyordum ve kalbim heyecanla çarpıyordu. Kalabalığın tezahürat sesleri kayboldu. Aniden, önemli olan tek şey yarışan kalbimin sesi ve buzun üzerinde kayan diskti.
Ancak Ronan'ın elinde bir hile daha vardı.