Bölüm 144
Nina
Dakikalar geçti, sonra saatler. Kısa süre sonra günler bile geçmiş olabilirdi; orada ne kadar kaldığımı bilmenin bir yolu yoktu. Zaman geçtikçe, hücremdeki parlak floresan ışıkları hiç sönmedi ve bu da tüm zaman algımı kaybetmeme neden oldu. Gerçeklikle olan bağımı kaybetmeye başladığımı hissettim.
Artık ne ağlayabiliyor ne de çığlık atabiliyordum. Sadece gözyaşlarım kurumakla ve boğazım bir ses daha çıkaramayacak kadar ağrımakla kalmadı, ayrıca bunun işe yaramadığını da fark etmeye başladım. Kimse benim peşimde değildi. Belki Edward haklıydı; belki de son dört yıldır tanıdığım insanların hiçbiri gerçek değildi. Belki de hepsi sadece hayal gücümün bir ürünüydü...