Bölüm 167
Babamın Selene'e verdiği yatak odasının kapısını çaldığımda, donuk bir gümleme ve içeride aniden bir kaçışma sesi duyuyorum. Kapıyı iterek açtığımda, odanın içini tarıyorum, sanki aceleyle bırakılmış gibi yatağın üzerine gelişigüzel serilmiş bir fotoğraf albümü ve yatak başlığının yanında yerde bırakılmış bir çift terlik görüyorum. Ancak, bulmaya geldiğim kadının ne derisini ne de saçını görüyorum.
İçeriye girip, “Selene?” diye sesleniyorum.
Tatlı kokusu burnuma geliyor, keskin bir korku tonuyla karışmış. Onun durumuna duyduğum sempatiye rağmen, tatlı eşim istemeden burnumun dibine bir av koymuştu ve tuzuna layık hiçbir kurt böylesine cazip bir teklife karşı koyamaz. "Çık dışarı, neredeysen çık dışarı, küçük kurt."